Üzerine yazması, anlatması gerçekten zor bu konuya sondan giriş yapmak istiyorum. Bebeklerini kucaklarına alıp evlerinin yolunu tutmuşlar… İşte o ana kadar geçirdiğimiz süreç oldukça uzun, meşakkatli ve yıpratıcıydı. Bu süreç içinde size umut aşılayan doğru insanlarla birlikteyseniz her şey katlanabilir duruma geliyor. Biz düştükçe elimizden tutup kaldıran, bizimle ağlayan, bizimle gülen, her ihtiyacımız olduğunda yanı başımızda olan doktorlarımız (aslında artık abilerimiz diyebilirim) en kuvvetli dayanağımız oldu.
2009 yılının aralık ayında başlayan sürecimiz 2016 yılının mart ayında bebeğimize kavuşmamızla mutlu sona ulaştı. Önce rahimde hücre başkalaşımı nedeniyle leep operasyonu geçirmem gerekti. Leep operasyonu ile bu sıkıntılı süreci atlattığımızı ümit ederek, önümüzdeki günlerin neler getireceğini bilemediğimizden, zaten çok istediğimiz çocuk sahibi olma hayalimizi gerçeğe dönüştürmek konusunda karar verdik. Kime, nasıl danışacağımızı bilemeden eş, dosta danışırken yolumuz Melih Bey ile kesişti. Tipik bir Polikistikover hastası olduğum için, önümüzdeki yolun çok kolay olmayabileceğinin ve bebeğimize kavuşmanın uzun zaman alabileceğinin farkındaydık. Aşılama tedavileriyle başladığımız yolculuğumuzda, hiç beklenmedik bir engelle daha karşılaştık. Rahim ağzı yetmezliği… Tedavi sonrası hamile kalmayı başarmıştım ama üç bebeğimizi oldukça ileri gebelik haftalarında kaybetmiştik. Hem tedavi süreci, hem de yaşanan kayıplar bizi hem yoruyor, hem umutsuzluğa düşürüyor hem de tüm hayatımızı etkiliyordu. İşte o anlarda, Melih Bey, bizim tekrar ayağa kalkmamızda, yolumuza devam etmemizde, en önemlisi umudumuzu kaybetmememizde bize uzanan el oldu. Biz de o eli hiç bırakmadık, bize tuttuğu ışığı izlemeye devam ettik.
Sadece tedavi sürecimizde sınırlı kalmadı tabii ki birlikteliğimiz. Oğlumu beklerken geçirdiğim tedirgin hamilelik sürecinde de en detaylı kontrollerle, hem Mehmet Bey’in hem Melih Bey’in düzenli takibiyle, dolu dolu 40 haftalık hamileliği tamamlamayı başardık.
Uzun tedavi süreci içerisinde mutluluklarımız, heyecanlarımız da oldu. Zaman zaman umutsuzluğa kapıldığımız, yaşadığımız kayıplarla tekrar başlamak istemediğimiz dönemlerimiz de… Ama her ne olursa olsun bize doğru yolu gösteren, arkamızdaki güçle ayağa kalkmayı başardık. Ve şimdi oğlumuz 2 yaşına yaklaşırken, hayatımızda “iyi ki” diye başlayan cümleler kurduğumuzda, en anlamlısı “İyi ki, Melih Bey ve Mehmet Bey karşımıza çıkmış…” “İyi ki, bizim elimizden tutmuşlar…” “İyi ki, insanlara umut olmaya devam ediyorlar…”
Ayşenur/Suat Arık
Ocak’18