Laboratuvarda Büyütülen İlk İnsan Yumurtası
İnsan yumurtaları ilk kez bir laboratuarda tam olgunluğa ulaştı.
Laboratuvarda büyütülen ilk insan yumurtası gelecekte doğurganlığa yardımcı olabilir.
Yapılan çalışmaların sonuçlarını Molecular Human Reproduction adlı dergide yayınlayan İngiltere ve ABD’li bilim adamları, bir gün rejeneratif tıp terapilerinin geliştirilmesine ve yeni infertilite tedavilerine yardımcı olabileceğini söyledi.
Önceki araştırmalarda, bilim adamları bir laboratuarda fareler üzerine yaptıkları çalışmalarda fare yumurtaları geliştirmişlerdi. Ve nispeten geç de olsa, insan yumurtalarını olgunlaştırmışlardır.
Edinburgh’daki iki araştırma hastanesinde ve New York’ta İnsan Üreme Merkezinde yapılan bilim insanlarının yaptığı bu son çalışmayla ilk kez kadınlardan olgunlaşmamış yumurta hücreleri alarak bunları döllenme aşamasına gelinceye kadar laboratuvarda olgunlaştırdıklarını açıkladılar.
“Laboratuarda insan yumurtalarını tam olarak geliştirebilme, mevcut doğurganlık tedavilerinin kapsamını genişletebilir, şu anda yumurta gelişimini bu şekilde destekleyen koşulları optimize etmeye ve sağlıklı olduklarını araştırmaya çalışıyoruz” diyen Evelyn Telfer, üremenin ilk aşamaları üzerine yapılan 30 yıllık bir araştırmanın sonucu olduğunu da ifade etti.
Öncelikle kadınlardan olgunlaşmamış yumurtalar alınarak, sonrasında laboratuvarda insan vücudundakine benzer bir ortam yaratılması ve ardından bu yumurtaların döllenme aşamasına gelene kadar büyüdükleri görülmesi tüm bu çalışma kapsamında aşama aşama gelişme kaydedildiğini kanıtlar nitelikteydi.
TÜP BEBEK TEDAVİSİNE ETKİSİ
Bunun ileride çocuk sahibi olabilmek için tüp bebek tedavisi yöntemine bir alternatif olabileceği ve bilim için halen bir sır olan insan yumurtasının gelişimini keşfetmenin bir yolu olarak görüldüğü belirtildi.
Imperial College London’daki endokrinolojide kıdemli klinik öğretim görevlisi Ali Abbara, “Bu erken veriler, bunun gelecekte de uygulanabilir olabileceğini düşündürüyor” dedi.
İngiltere’deki Kent Üniversitesi’nden bir genetik profesörü olan Darren Griffin, eserin “etkileyici bir teknik başarı” olduğunu söyledi.
Başarı ve güvenlik oranları iyileştirildiyse, gelecekte kemoterapi tedavisi görürken doğurganlıklarını korumak isteyen kanser hastalarına yardım edebileceğini, doğurganlık tedavilerinin iyileştirebileceğini ve insan hayatının en erken dönemlerinde biyolojinin bilimsel olarak anlaşılmasını derinleştirdiğini belirtti.
