‘’Pek çok ilişki, anın keyfini çıkarmak yerine birbirlerinin hataları üzerinden kurulan diyalog nedeniyle başarısızlığa uğruyor’’ Anonim

Kısırlık (infertilite) sorunu önemli bir mücadele gerektirir. Tedavi sürecinde deneyimlenen stres faktörü, tekrarlanan hayal kırıklığı çiftlerin iletişimde kesintiye neden olarak ilişkiyi zorlama ihtimali içerir. Kadınlar daha huzursuz ve duygusal çöküntü yaşarken, erkekler çaresiz ve kaygı dolu hissedebilir. Bu duygu durumları, çiftler arasında görünmeyen bir duvar yaratma riskini açığa çıkarır, konuşarak iletişim kurmak yerine, yoğun duyguların yaşandığı sessizlik oluşmaya başlar.

Tedavi ile çocuk sahibi olmak, romantik ya da eğlenceli olmayabilir. Bu tedaviler, stresli, zorlayıcı ve mutsuz edici bir süreç izleyebilir. Kadınlar duygu durumlarında önemi azımsanmayacak değişiklikler yaşayabilir; Bir an pozitif iken başka bir an patlamaya hazır bir yanardağ kadar öfke dolu hislere sahip olabilir. Eşlerin bu süreci sırtlamaları yorucu olabilir. Çiftler arasında görünmez duvarlar daha da kalınlaşabilir. Bu durum size de tanıdık geliyor mu?

Eğer eşler, birbirlerini gerçekten desteklemiyor ve yeterince önemsemiyorlarsa, tüp bebek süreci kolay olmayan, zorlayıcı ve baskıcı bir yolculuk olabilir. İnfertilite ile mücadele ederken aşırı stres kaynaklı iletişimsizlik nedeniyle ilişkilerini sonlandıran bir çok hikayeye tanık oluyoruz. Tedavi süreci, kimileri için zorlu bir yolculuk olsa da öykünün sonu olumsuz koşullara gebe kalmak zorunda değil.

Burada görünmez duvarları ortadan kaldırmak için sizinle bir çok ipucu paylaşmak istiyoruz;

1- İnfertilite sorunu yaşayan çiftler birbirini anlamaya daha meyilli olmalı. Hastalardan biri, babalar günü ile ilgili erkek tarafına o kadar çok soru sorarak baskı yaptığına tanık olduk ki, eşin bu konuda üzüntü yaşadığı her halinden belli oluyordu.

2- İnfertilite konusunda kadınlar daha savunmasız ve çaresiz hissedebilir. Bu normal bir histir. Erkek partnerlerin, eşinin bu noktada zayıf olduğu düşüncesini aklına getirmemeleri gerekir. Zaten bu da zayıflık ibaresi değildir. Savumasızlık, çiftleri zayıflatmaz, aksine güçlendirir. Çiftler arasında yaşanılan duyguların doğru şekilde ifade edilmesi ve buna karşılık alınan aksiyona şefkatle yanıt verilmesi aradaki bağı daha da güçlendirir.

3-Duygular yüksek olduğunda,  konuşmak yerine aksiyon almaya odaklanın. Yoğun duygular yaşandığında görünmez duvarlar daha da yükselir bu nedenle çiftler kendi iç dünyalarını yaşamak için kendilerine zaman ayırmalı. Birbirlerini toparlamak için aksiyon planları yapmalı.

4- Kendinize ve eşinize sık sık “Birlikte, biz de bunu yapacağız” diye hatırlatın. Yüksek sesle söylemek, hem rahatlacak hem de inancınızı daha da perçinleyecektir.

5- İnfertilite tedavisi sürecinde, konusunda tecrübeli ve güvenilir uzmanlardan destek alın. Bu hem süreci daha kolay atlatmanıza yardımcı olacak hem de çözümsüz kaldığınız anlarda sizin aklınıza gelmeyen kestirme yolları bulmanıza sebep olacaktır.

Görünmez duvarlarınızın giderek kalınlaşmasına ve uzamasına izin vermeyin. İnfertilite tedavi sürecinde çiftler arasında oluşan buzlar varsa da kırmak için çaba gösterin. Kısırlık, ilişkinizin bozulmasına neden olmamalı. Bu süreci, çiftlerin birbirlerini daha çok anlamayı seçerek, emek verdiği bir zaman dilimi olarak değerlendirilirse, sabırlı küçük adımlarla daha büyük şeyler başarılabileceği unutulmamalı.

0 Yorum

Bir Cevap Bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

*

İletişim

Bize bir e-posta gönderebilirsiniz, en kısa sürede size geri döneceğiz.

Gönderiliyor

2018 © Erasmus Üreme ve Kadın Sağlığı.

Kullanıcı Bilgileriniz İle Oturum Açın

Bilgilerinizi Unuttunuzmu?