Yoga yapmak, eş zamanlı yapılan pek çok aerobik aktiviteye benzer etkinlik sağlarken; beyin büyüme faktörü BDNF düzeylerini, serotonin ve dopamin düzeylerini artırarak, stres düzeylerini azaltarak, parasempatik etkinliği artırarak pek çok koldan, mutluluğunuza katkıda bulunuyor.

Gebelik ve doğum tamamiyle doğal bir süreçtir. Hamilelikte nefes çalışmaları sayesinde hem anne hem de bebeğe bol oksijen ve enerji girişi olur. Doğru nefes ve gevşeme teknikleri ile gebelik döneminde oluşabilecek stresi ve kaygıyı en aza indirmeyi sağlayan yoga, aynı zamanda oluşabilecek duruş bozukluklarını en aza indirgemek için de uygulanması tavsiye edilir. Sağlıklı ve huzurlu bir hamilelik dönemi geçirilmesini sağlayan Hamilelik Yogası, solunum ve dolaşım sistemini güçlendirir. Karın kaslarının ve omurgadaki değişikliklerin yeniden yapılandırılmasını sağlar.  Temel yoga duruşlarının ve nefes çalışmaları sayesinde bulantı, bel ağrısı, kramp gibi şikayetlerinizde azalma olur. Ruhsal çalkantılarınız hafifleyebilir. Doğumu kolaylaştırır. Doğumda nefesinin farkında olan anne hem sakin kalabilir hem de bebeğinin bol oksijenle beslenmeye devam etmesini sağlar. Hamilelik Yogası, anne adayını bedensel, zihinsel ve ruhsal olarak güçlendirir.

Bütün bunların yanında yoganın en büyük faydası anneyi uygulama süresince meditasyona yönlendirmesi ve o anda olanla kalabilmeyi deneyimleme şansı yaratmasıdır. Her ne oluyorsa onunla kalabilmek anneyi hem doğuma hem de anneliğe hazırlar.

Hamile Yogası hamileliğin tüm dönemleri için uygundur. Her 3 trimester için belirlenmiş hareketlere uyulur ise ilk haftalardan itibaren hamile yogası yapılabilir.

Neden Hamile Yogası yapmalısınız?

  • Sağlıklı ve huzurlu bir hamilelik geçirmek

  • Büyüyen bebeğinizle değişen vücudunuza esneklik kazandırmak, ağrısız, krampsız bir bedene sahip olmak

  • Egzersizlerle kan dolaşımınızı artırarak bebeğinizin daha iyi beslenmesini ve gelişmesini sağlamak

  • Nefes farkındalığıyla bebeğinize ve kendinize daha çok oksijen taşımak

  • Derin gevşeme ile ruhsal olarak rahatlamak ve tüm kaslarınızın dinlenmesini sağlamak

  • Meditasyonlar sayesinde bebeğinizle duygusal bağınızı kuvvetlendirmek, korku ve endişelerinizi gidermek

Nöroloji, Yoga ve Meditasyon

Yoga ve meditasyon yaklaşık 3500 yıldır insanoğlu ile birlikte.

Yoga ve meditasyon, Prefrontal korteks (beynin ön bölgesi) gri madde kalınlığını ve kan akımını artırır. Yoganın nörokoruyucu özellikleri onu sadece gri madde kaybından korumuyor, aynı zamanda belli bölgelerde gri maddenin artmasını da sağlar. Temel olarak nöral hücre gövdeleri, nöron uzantıları (dendrit ve akson), glia hücreleri, sinaps ve kılcal damarlardan oluşan gri madde, düşünme, öğrenme gibi beyinde en gelişmiş işlevlerin yönetildiği birimdir. Gri madde, hamile olan kadınlarda, bebeğini korumak amacıyla, biyolojik olarak büyür. Oldukça önemli bir husus olan gri maddede yaşanan düşüşler hafıza sorunlarına, duygusal problemlere, daha düşük acı eşiğine ve azalmış bilişsel fonksiyonlara sebep olabilir.

Prefrontal korteks, geçmişten ders alarak davranışlarımızı düzenlememizi sağlayan, iyi-kötü, doğru-yanlış muhakemesi yapan; beynimizin olgun, soğukkanlı ve akıllı bölümüdür.

Beynin sağ-sol hemisferlerini dengeler. Sağ beyin kaynaklı yaratıcılık, empati gibi özellikler güçlenirken, sol beynin yargılayıcı ve analitik sesi kısılır. Hippokampüs hücre sayısı ve hacmi artar. Öğrenme ve hatırlama kolaylaşır, yaşla birlikte görülen hacim kayıpları yaşanmaz, duygusal iniş çıkışlar azalır. Amigdala hacmi küçülür. Panik merkezi devreden çıkınca stres karşısında dağılmadan sakin kalabiliriz. Olur olmaz musibetler bizi tetikleyemez.

Beynin tüm bölgeleri arasında yeni yolaklar ve bağlantılar oluşur. Beyni bir bilgisayar gibi düşünürseniz daha yüksek kapasite ve verimlilikte çalışan bir beyniniz olur. Kalp hızı değişkenliği artar. Daha soğukkanlı, daha sakin, daha aklı başında olursunuz. Serotonin ve dopamin düzeyleri yükselir. Kendinizi daha iyi, daha mutlu, daha enerjik hissedersiniz. Stres hormonu kortizol düzeyleri düşer. BDNF düzeyleri artar. Beynin büyüme ve gelişme ‘hormonu’ BDNF artınca hücreler kendilerini daha kolay tamir eder, daha yavaş yaşlanır, daha iyi çalışırlar. Bağışıklık sistemi güçlenir. Parasempatik etkinlik artınca vücut kendini daha iyi tamir eder, kortizol düzeylerinin düşmesi ile bağışıklık sistemi sakinler. Epigenetik değişikler oluşur. Özellikle enflamasyona neden olan genlerde olumlu yönde değişiklikler olur, enflamasyon bulguları azalır.

 

 

0 Yorum

Bir Cevap Bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

*

İletişim

Bize bir e-posta gönderebilirsiniz, en kısa sürede size geri döneceğiz.

Gönderiliyor

2018 © Erasmus Üreme ve Kadın Sağlığı.

Kullanıcı Bilgileriniz İle Oturum Açın

Bilgilerinizi Unuttunuzmu?